11 Ekim 2009 Pazar

HeLLsinki!!!

Kendimi bildim bileli Finlandiya'yı görmek istemişimdir. En büyük nedeni de gothic metal grupları. To/Die/For olsun, Charon olsun, Entwine olsun... Bu sene hayalimi gerçekleştirebildim. 2 gündür Finlandiya'dayım. Helsinki'de kalıyorum. İlk günüm kaybolmakla geçti. Havaalanından dışarı adımımı atar atmaz söylediğim ilk şey "Aaaa KIŞ" oldu. Başlardan birşey hissetmedim. Şehir merkezine giden otobüsü kolayca bulduk. Merkeze gelip oteli aramaya başladığımızda hissettim soğuğu. Çantadan palto çıktı önce. Kesmedi. Şal da çıktı. O da kesmedi, bereyi de taktım. Hava 3-5 derece falandı sanırım. 25 derecelik İstanbul'dan sonra dondum haliyle. Neyse otel merkezde olduğu için kolay bulduk, eşyaları bıraktık ve dışarı çıktık hemen. Ellerimizde harita, bende o meşhur ağır fotoğraf makinem... Biz turistiz diye bağırıyoruz ama herkes Fince konuşuyor bizle. İstanbul'dayken birkaç rock/metal shop aramıştık. Onların adreslerini bulalım derken kaybolduk. Denizi görelim dedik sonra. Madem bulamıyoruz... Gitmeye çalıştık bir yerlere ama beceremedik. Kabiliyetsiz miyiz neyiz anlamadım. Yolda market bulduk bir tane. E hadi içelim o zaman dedik. Aldık biralarımızı sokakta bir banka oturduk. Sağımızdan solumuzdan koşan sportif insanları izledik. O doğada ben de koşardım tabii. Hava serin ama güzel, sokaklar tertemiz. İnsanın koşası geliyor tabii...
Boş boş dolandıktan sonra merkeze geri döndük. Benim halim kalmamış zaten. Bar bulduk bir tane otelin karşısında. 1-2 bira daha içtik. Ayağımda 2 kiloluk botlar, sırtımda çanta, elimde 1,5 kiloluk makine... Canım çıkmış bütün gün yürümekten. Yol yorgunluğu da var. Barda esneyip durdum. Otele gitmeye karar verdik biraz dinlenmek için. 12'den sonra tekrar çıkacaktık sözde ama uyuyakalmışız. İyi de oldu kendime geldim. 11'de uyanabildik anca. Kahvaltı edildi, merkeze inip kahve içildi veeeee Espoo ve Lahti'ye gitmek üzere yola çıkıldı. Lahti uzak önce oraya gidelim dedik. 1 saatlik yolculuk sonrası Lahti'deydik. Ama bugün pazar! Her yer kapalı. 1-2 saat dolanıp geri döndük. Espoo da yalan oldu. Aslında gidilirdi ama hava kararırdı. Bizim oraya gitme amacımız Lake Bodom'u görmek. O yüzden başka bir güne erteledik. Otele gelip netten birkaç yer baktık ve tekrar dışarı attık kendimizi. Başka barları deneyelim dedik. İlk gittiğimiz yer "Boot Hill" mekan olarak güzel bir yerdi ama çalan müzikler biraz hafif kaçtı. Sonra Dante's diye bir yere geçtik. Merdivenlerden inerken Entwine duydum. Tamam dedim burası iyidir. :) Sipariş vermeye gittiğimde barda oturan (muhtemelen merkanda çalışanların tanıdığı) Finli bir genç İngilizce konuşmaya başladı. Biraz muhabbet ettikten sonra yerime geçtim. Sonra aklıma 2005 yılında To/Die/For elemanlarının konser öncesi benle oynadıkları oyun geldi aklıma. Yanlarına gittim, kurban seçtim kendime bir tane ve oyuna başladık. 3 tane Fince kelime söylemerini istedim. Duyduğum kadarını yazacaktım. Barmen ve diğerlerinin de hoşuna gitti oyun ve neler yazacağımı merakla izlediler. 1 tanesini tutturabildim sadece. O kelimeleri ve doğrularını de buraya yazarım ama saat şu an 04.36 ve o defteri bulmak zor olur. Neyse sıra bana geldi. Ben kelimeleri söyleyecekken hangi dilde olacaklarını sordular. Türkçe diyince kaçıştılar. İlk olarak öğrenci dedim. Bilemedi tabii ki, sonra şeker dedim, onu da bilemedi. Sonuncusu kolay olacak dedim. Gazete dedim casette yazdı bu sefer. Yani yendim! :D Ha unutmadan Finlandiya'da en sevdiğim Finlandiyalı grubu barda dinlemeliyim dedim. Barmenden rica ettim, To/Die/For çaldı benim için. Hem de 4-5 şarkı. :) Neşem yerine geldi iyice. Bugünü de böyle kapattım. Yarın Espoo var. Lake Bodom! Bekle beni!!!